5 ay hapis cezası alan ne kadar yatar

Cezanın Ertelenmesi Nedir? (TCK 51)

Cezanın ertelenmesi, mahkeme tarafından mahkumiyet kararıyla belirlenen hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Erteleme, bir cezanın infazı kurumudur.

Show

Kural olarak işlediği bir suçtan dolayı hapis cezası ile cezalandırılan kişinin cezası cezaevinde infaz edilir. Ancak, bazı şartların gerçekleşmesi halinde hükümlüye verilen hapis cezasının cezaevinde infazı yerine, hükümlünün denetim altında izlenmesi suretiyle cezaevi dışında cezasının infazına imkan tanınır. 5237 sayılı TCK’da bu imkanı sağlayan bir bireyselleştirme kurumu olan hapis cezasının ertelenmesi kurumu mevcuttur.

Hapis Cezasının Ertelenmesi

TCK 51 - (1) İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır. Ancak, erteleme kararının verilebilmesi için kişinin;

a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması,

b) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması, gerekir.

(2) Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi halinde, hakim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhal salıverilir.

(3) Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.

(4) Denetim süresi içinde;

a) Bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam etmesine,

b) Bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,

c) Onsekiz yaşından küçük olan hükümlülerin, bir meslek veya sanat edinmelerini sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesine, mahkemece karar verilebilir.

(5) Mahkeme, denetim süresi içinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi görevlendirebilir. Bu kişi, kötü alışkanlıklardan kurtulmasını ve sorumluluk bilinciyle iyi bir hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum yetkilileri veya nezdinde çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur; hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişme hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hakime verir.

(6) Mahkeme, hükümlünün kişiliğini ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak, denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesine de karar verebilir.

(7) Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hakimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.

(8) Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.

Hapis cezasının ertelenmesi, suç işlediği tespit edilen fakat bir daha suç işlemeyeceğine kanaat getirilen şahsın kişiliği dikkate alınarak cezanın belirlenen bir deneme süresi için cezaevinde infaz edilmemesi, deneme süresi “iyi halli” geçtikten sonra cezanın infaz edilmiş sayılmasına yol açan bir ceza hukuku kurumudur.

Cezanın ertelenmesi maddi ve usul hukukuna ilişkin kurum olup, infaz hukukuna ilişkin bir hak olan infazın ertelenmesi ile karıştırılmamalıdır.

Hapis cezasının ertelenmesi, 5237 sayılı TCK’da ayrı bir başlık halinde ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir (TCK m.51). Cezanın ertelenebilmesi için şu şartların bir arada gerçekleşmesi gerekir:

  • Hükmedilen ceza miktarının erteleme kurumu için uygun olması,

  • Hakkında ceza erteleme kararı verilecek kişinin daha önce kasten işlenmiş bir suçtan mahkum olmaması,

  • Sanığın yargılama sırasında tekrar suç işlemeyeceğine dair mahkemeye bir kanaat vermesi.

1. Cezanın Miktarı Yönünden Ceza Erteleme Şartı

Yargılama neticesinde sanığın mahkum olduğu cezanın miktarı 2 yıl veya daha az ise hapis cezasının ertelenmesi mümkündür. Yani, mahkeme tarafından verilen ceza 2 yıl 1 ay ise diğer koşullar gerçekleşse bile ceza miktarı nedeniyle sanık hiçbir şekilde ceza erteleme kurumundan faydalanamayacaktır. Ceza yönünden öngörülen koşul, mutlak bir önşart niteliğindedir.

İstisna: Hapis cezasının ertelenmesi için zorunlu olan 2 yıllık ceza miktarı sınırı, 18 yaşından küçük çocuklar ve 65 yaşından büyük kişiler için 3 yıldır. Yani, 18 yaşından küçük veya 65 yaşından büyük bir kişi 3 yıl hapis cezasına mahkum edildiğinde bu ceza ertelenebilir.

2. Kasten İşlenmiş Bir Suçtan Mahkum Olmamak

Yargılanan kişiye verilen hapis cezanın ertelenmesi için kişinin daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı 3 aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması gerekir. Ceza erteleme kurumundan yararlanacak kişi daha önce taksirle bir suç işlemişse (Örneğin, trafik kazası veya iş kazasıyla ölüme neden olmak, taksirle bir kişiyi yaralamak) önceki suç nedeniyle aldığı cezanın miktarı ne olursa olsun hapis cezasının ertelenmesi kurumundan yararlanabilir.

Ceza erteleme kurumunun uygulanmasını engelleyen suçlar, daha önce kasten işlenmiş suçlardır. Suç kasten işlense bile yargılama neticesinde 3 ay veya daha az hapis cezası verilmişse yine cezanın ertelenmesi mümkündür. Sanık, daha önce işlediği suçtan dolayı adli para cezası almış ise yine ceza erteleme kurumundan yararlanabilir.

3. Sanığın Tekrar Suç İşlemeyeceği Kanaatinin Oluşması

Hapis Cezasının ertelenmesi, cezanın suçlunun kişiliğine uygun hale getirilmesini sağlayan bir cezanın bireyselleştirilmesi biçimidir. Dolayısıyla kişinin yargılama sırasındaki tutum ve davranışları, suçu işlemede pişman olup olmadığı, ileride suç işleyip işlemeyeceği hususları yargıç tarafından değerlendirilerek ceza ertelemesi yapılıp yapılmayacağına karar verilir. Hemen belirtelim ki hakimin burdaki değerlendirmesi sübjektif bir değerlendirme olamaz, yargıç olguları dikkate alarak bir değerlendirme yapacak, ulaştığı sonucu da gerekçeli kararında açık ve Yargıtay denetimine imkan sağlayacak şekilde gerekçelendirecektir.

4. Hapis Cezasının Ertelenmesi İçin Zararın Giderilmesi Şartı

Hakim tüm koşullar gerçekleşse bile cezanın ertelenmesini mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen geri verme veya tazmin suretiyle giderilmesi şartına bağlı tutabilir. Zararın giderilmesi koşulu ceza erteleme kararı için zorunlu bir koşul değildir. Bu durumda mağdurun veya kamunun uğradığı zarar giderilinceye kadar kişinin cezası cezaevinde infaz edilir, zarar giderilince de hükümlü cezaevinden serbest bırakılır.

5. Hapis Cezasının Ertelenemeyeceği Haller

Kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan sağlık personeli ile yardımcı sağlık personeline karşı görevleri sebebiyle işlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan kasten yaralama (madde 86), tehdit (madde 106), hakaret (madde 125) ve görevi yaptırmamak için direnme (madde 265) suçlarında; Türk Ceza Kanununun 51. maddesinde düzenlenen hapis cezasının ertelenmesi hükümleri uygulanmaz (3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu Ek Madde 12).

Sağlık personeli, doktor, hemşire, ebe gibi sağlık çalışanlarını; yardımcı sağlık personeli ise hasta bakıcı, acil bakım teknikeri, ambulans teknikeri vb. sağlık çalışanlarını kapsamaktadır.

Hapis Cezasının Ertelenmesi Halinde Denetim Süresi ve Yükümlülükler

Hapis cezasının ertelenmesi, hükümlüye uyulması zorunlu birtakım sorumluluklar yükler. Mahkeme ceza erteleme kararı verdikten sonra, bir denetim süresi belirler. Bu denetim süresi iki türlüdür; ya mahkeme hükümlü için hiçbir yükümlülük belirlemeden sadece belirlenen sürenin “iyi halli” geçmesini yeterli sayar veya belirlenen denetim süresi içerisinde hükümlünün birtakım yükümlülükleri de yerine getirmesi aranır.

Hakkında hapis cezası erteleme kararı verilen hükümlü 1 yıldan az ve 3 yıldan fazla olmamak üzere bir denetim süresine tabi tutulur. Bu sürenin alt sınırı, mahkum olunan ve ceza erteleme kararına konu olan ceza süresinden az olamaz. Yani yargıç, hükümlüye 2 yıl 6 ay ceza vermişse artık 1 yıllık bir denetim süresi belirleyemez, en az 2 yıl 6 aylık bir denetim süresi belirlenmesi gerekir.

Denetim süresi içinde bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam ederek bir meslek ve sanat öğrenmesinin sağlanmasına karar verilebilir. Bu durumda örneğin bir hükümlünün 3 yıl boyunca marangozluk atölyesinde bu işi öğrenmesine karar verilebilir.

Ceza erteleme halinde hükümlü bir meslek veya sanat sahibi ise, hükümlünün bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılması suretiyle üretime katılımının sağlanmasına karar verilebilir.

18 yaşından küçük olan hükümlülerin, bir meslek veya sanat edinmelerini sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesine, mahkemece karar verilebilir.

Denetim süresi, hapis cezasının ertelenmesine ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra başlar. Kural olarak denetim süresi iyi halli geçirildiği takdirde hükümlünün cezası infaz edilmiş sayılır. Fakat hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.

Hapis Cezasının Ertelenmesinin Memurluğa ve Diğer Kamu Görevlerine Etkisi

Hapis cezasının ertelenmesi halinde dahi ortada bir mahkumiyet hükmü vardır. Cezanın ertelenmesi, hükümlünün belli bir süre denetim altında tutularak cezanın cezaevi dışında infaz edilmesi anlamına gelmektedir. Mahkumiyet hükmü yargılanan kişinin cezaevine girmemesi, velayet-vesayet hakkını kullanması gibi bazı sonuçlar dışında kişinin hayat alanına ceza hukuku müdahalesine neden olur. Hakkında ceza erteleme kararı verilen kişinin cezası 1 yıldan fazla ise, ceza infaz edilene kadar memuriyet veya milletvekilliği gibi kamu görevlerine aday dahi olamaz.

Hapis cezasının ertelenmesi, çoğu zaman Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kurumuyla karıştırılmaktadır. Bu iki kurum arasındaki fark ve hangi kurumun daha çok lehe olduğu somut durumun özellikleri dikkate alınarak bir Ceza avukatı ile görüşülmelidir. Ceza erteleme halinde kişi hakkında cezaevine girmek dışında bazı sonuçlar doğuran bir mahkumiyet hükmü vardır, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde ortada sonuç doğuran bir mahkumiyet hükmü olmadığından bu halde kişi memur da olabilir milletvekili de.

Bir Kişi Hakkında Kaç Kez Ceza Erteleme Kararı Verilebilir?

Eğer hakkında ceza erteleme kararı verilen kişinin daha önce adli sicil kaydı olmamasına rağmen aleyhine cezası kesinleşmeyen birden fazla davası varsa, koşulları sağlamak kaydıyla tüm dosyaları hakkında ceza erteleme kararı verilebilir. Örnek vermek gerekirse, 01.01.2015-01.01.2016 tarihleri arasında 3 farklı olayda 3 farklı suç işleyen kişinin hiçbir cezası henüz kesinleşmediğinden 3 dava dosyasından da ceza erteleme kararı verilebilir.

Adli Para Cezası ve Ceza Erteleme Kurumu

Adli para cezası, TCK’da suç karşılığında düzenlenen bir yaptırımdır. Adli para cezası, bir suçun karşılığı olarak doğrudan hükmedilen bir ceza yaptırımı olabileceği gibi hapis cezasından çevrilen seçenek bir yaptırım şeklinde de olabilir.

Adli para cezası ne şekilde verilmiş olursa olsun, hakkında adli para cezası verilen sanık hiçbir şekilde ceza erteleme kurumundan faydalanamaz.

Hapis Cezasının Ertelenmesi Kararı Aleyhine İstinaf, Temyiz veya İtiraz Mümkün müdür?

Hapis cezasının ertelenmesi kararlarına karşı öncelikle İstinaf Kanun Yolu başvurusu yapılabilir. İstinaf mahkemesi (bölge adliye mahkemesi), yerel mahkemenin vermiş olduğu kararı hem maddi olay açısından hem de hukuki denetim açısından inceleyerek yeni bir karar verecektir.

İstinaf mahkemesinin kararı aleyhine de koşulları varsa Yargıtay’a temyiz başvurusu yapılabilir. Mahkeme ceza erteleme kararı verdiği sırada yargılanan kişi duruşmada hazır bulunuyor ise kararın verilmesinden itibaren 7 gün, duruşmada hazır değilse kararın posta yoluyla kendisine ulaşmasından itibaren 7 gün içinde karar temyiz edilebilir. Temyiz incelemesi Ankara’da bulunan Yargıtay tarafından yapılmaktadır.

Hapis cezasının ertelenmesi (ceza erteleme), maddi ve usul hukukuna ilişkin bir cezanın kişiselleştirilmesi kurumu iken, cezanın infazının ertelenmesi tamamen infaz hukukuna ilişkin bir düzenleme olduğundan birbiriyle karıştırılmamalıdır.

Hapis Cezasının Ertelenmesi Yargıtay Kararları


Yargıtay Bozma Kararından Sonra Cezanın Ertelenmesinde Aleyhe Bozma Yasağı

Sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve yine genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçlarından kurulan hükümlerde; Ceza Genel Kurulu’nun 09.02.2016 tarih ve 2014/71 esas, 2016/42 karar sayılı ilamı da gözetildiğinde, bozmadan önce verilen 27.09.2007 tarihli ilk hükümde, 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak suçlarından hükmedilen hapis cezalarının TCK.nun 51. maddesine göre ertelenmelerine karar verildiği, bu kararın da sanık müdafii tarafından temyiz edildiği gözetilmeden, bozma sonrası verilen mahkumiyet hükümlerinin ertelenmelerine karar verilmemesi suretiyle CMUK.nun 326/son maddesinde yer alan kazanılmış hak kuralının ihlal edilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar : 2017/15107).

Denetim Süresi Hükmedilen Hapis Cezasından Daha Az Olamaz

5237 sayılı TCK’nun 51.maddesinin 3.fıkrasında yer alan “Cezası ertelenen hükümlü hakkında, 1 yıldan az, 3 yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı mahkum olunan ceza süresinden az olamaz” şeklindeki hüküm dikkate alınmaksızın mahkum olunan ceza süresinin 1 yıl 1 ay 10 gün olmasına karşılık, denetim süresinin 1 yıl olarak belirlenmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 7.Ceza Dairesi - Karar: 2015/22219).

Cezası ertelenen sanık hakkında, 1 yıl 8 ay hapis cezasına hükmolunduğu halde, 5237 Sayılı TCK’nın 51/3. maddesine aykırı olarak mahkûm olunan ceza süresinden az denetim süresinin belirlenmesi (Yargıtay 13. Ceza dairesi – 2016/9145 karar).

Duruşmada Pişmanlık Duyduğunu Söyleyen Sanığın Hapis Cezası Ertelenmelidir

07.06.1976 tarihli ve 4-3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile bu karara uyum gösteren Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş kararlarında belirtildiği üzere, “erteleme” cezanın doğrudan doğruya sanığın kişiliğine uydurulmasını öngören bir şahsileştirme kurumudur. Hapis cezasının ertelenmesine veya ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken mahkemece gerekçe gösterilmeli ve bu gerekçenin dosyada bulunan bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde kanuni ve yeterli olması, aynı zamanda hükümde yer alan hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi ve takdiri indirim uygulamalarında dayanılan gerekçe ile de çelişmemesi gerekir. Gerekçenin bu niteliği keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek özelliklerini de taşır. Zira kanuni, yeterli ve dosya kapsamıyla uyumlu bulunmayan bir gerekçeye dayanılarak erteleme hükmünün uygulanmaması, kanun koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi cezanın kişiselleştirilmesi ilkesine de aykırı olup uygulamada keyfiliğe yol açabilecektir.

Mahkemece, hapis cezasının ertelenip ertelenmeyeceğine ilişkin takdir kullanılırken, sanığın yargılama sürecindeki davranışları göz önünde bulundurularak pişmanlık duyup duymadığı değerlendirilmeli ve tekrar suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat buna göre belirlenmelidir. Diğer taraftan yerel mahkemece gösterilen gerekçenin hak, adalet ve nasafet kuralları ile dosya kapsamıyla uyumlu olup olmadığının Yargıtay denetimine tabi olacağında da şüphe bulunmamaktadır.

Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;

TCK’nın 51. maddesinde yer alan “Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması” şeklindeki düzenleme uyarınca yargılama sürecindeki davranışları göz önünde bulundurularak ve pişmanlık duyup duymadığı değerlendirilerek sonucuna göre TCK’nın 51. maddesindeki erteleme hükmünün uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken Yerel Mahkemece adli sicil kaydı olmayan, suçu işledikten sonra pişmanlık göstermediğine ilişkin bir beyanı ya da dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı bulunmayan ve sorguda pişman olduğunu ve katılandan özür dilediğini söyleyen sanık hakkında her iki suça yönelik olarak TCK’nın 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına ilişkin “Suçun işlenmesindeki özellikler” biçiminde gösterilen gerekçenin erteleme kararı verilebilmesi için kanun koyucunun aradığı anlamda bir koşul olmaması sebebiyle yasal nitelik taşımadığı, “Sanığın ileride bir daha suç işlemeyeceği yolunda mahkememizce olumlu kanaat hasıl olmadığı” şeklinde gösterilen gerekçenin ise sanığın kişiliğindeki hangi somut olumsuzluk ile hangi tutum ve davranışından ötürü yeniden suç işlemeyeceği konusunda kanaate varılmadığı değerlendirilmediğinden yasal ve yeterli olmadığı gibi denetime elverişli biçimde de açıklanmadığı kabul edilmelidir (Ceza Genel Kurulu-K.2021/19).

Denetim Süresinin Fazla Belirlenmesi

Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçunda temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi ve takdiri indirim nedenleri uygulanmasına karşın, hapis cezası ertelenirken, TCK’nın 51/3. maddesi gereğince denetim süresinin gerekçe gösterilmeksizin alt sınırdan uzaklaşılarak 2 yıl olarak belirlenmesi, bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi - Karar : 2019/13114).

Yargılamaya Katılan ve Pişman Olan Sanığın Cezası Ertelenmelidir

İki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilenlerin cezasının ertelenebileceği, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olanlar bakımından ise bu sürenin üst sınırının üç yıl olduğu belirtilmiş, ancak erteleme kararının verilebilmesi,

1- ) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması.

2- ) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması, şartlarına bağlanmıştır.

Bu şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmekle birlikte, daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkumiyet, hapis cezasının ertelenmesine kanuni engel oluşturmaktadır. Bu durumda ayrıca kişinin suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması şartının değerlendirilmesine gerek olmayacaktır. Birinci şartın gerçekleştiği hallerde ise, cezanın ertelenmesine karar verilebilmesi için kişinin suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması gerekmektedir. Anılan kanun maddesi uyarınca, yalnızca hapis cezalarının ertelenmesi mümkün olup, hapis cezasından çevrilen veya doğrudan verilen adli para cezalarının ertelenmesi imkanı bulunmamaktadır.

7.6.1976 gün ve 4-3 Sayılı Yargıtay içtihadı Birleştirme Kararı ile bu karara uyum gösteren Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş kararlarında belirtildiği üzere, “erteleme” cezanın doğrudan doğruya sanığın kişiliğine uydurulmasını öngören bir şahsileştirme kurumudur Cezanın ertelenmesine veya ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken mahkemece gerekçe gösterilmeli ve bu gerekçe dosyada bulunan bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde kanuni ve yeterli olmalıdır. Gerekçenin bu niteliği keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek özelliklerini de taşır.

Zira kanuni, yeterli ve dosya kapsamıyla uyumlu bulunmayan bir gerekçeye dayanılarak erteleme talebinin reddine karar verilmesi kanun koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, cezanın kişiselleştirilmesi ilkesine de aykırı olup, uygulamada keyfiliğe yol açabilecektir. Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sabıkası olmayan, yargılama boyunca yapılan tüm celselere iştirak eden ve son celse pişman olduğunu dile getiren, pişmanlık göstermediğine dair bir söz ya da olumsuz kişiliği dosyaya yansımayan sanığın, kusurunun bulunmadığına yönelik savunmasının pişman olmadığı anlamına gelmeyeceği gözetilmeden yerel mahkemece sanık hakkında cezasının ertelenmemesine dair olarak; “bütün duruşma aşamalarına ve savunmasına yansıyan söylem ve davranışları, inkarcı tutumu, olayın meydana geliş şekliyle sanığa ait trafik kusurunun niteliği ve oranı göz önüne alınarak atfedilen eylemin bilinçli taksirli olması, bir daha aynı nitelikli trafik kusurunu işlemeyeceği ve pişmanlık duyduğu yönünde vicdani kanaatin oluşmaması, trafik kusurlu eylemlerin yarattığı sosyal etki” şeklinde gösterilen gerekçenin yasal olmadığı gibi dosya kapsamı ile de örtüşmediği kabul edilmelidir (Yargıtay Ceza Genel Kurulu - Karar: 2015/138).

Tekerrür Cezanın Ertelenmesine Engel Değildir

Sanığın tekerrüre esas alınan sabıkasının adli para cezası olması ve daha önce hapise ilişkin mahkumiyetinin bulunmaması karşısında, TCY.nın uyarınca, yargılama evresinde pişman olup olmadığı gözetilerek hüküm kurulması yerine, mükerrir olduğundan söz edilerek cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 4. Ceza Dairesi - Karar: 2010/10260).

Denetim Süresinin Belirlenmemesi Aleyhe Bozma Yasağı Kapsamına Girmez

5237 Sayılı Kanun’un 51. maddesiyle, ceza infaz kurumu haline getirilip, sadece hapis cezasıyla sınırlı olarak kabul edilen ertelemede, maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkemece bir deneme süresinin belirlenmesi zorunlu olup, bu sürenin belirlenmemesi veya eksik belirlenmesi, denetim süresi, ertelemenin yasal sonucu olduğundan, aleyhe bozma yasağı kapsamında değerlendirilemeyecek, yine fıkrada mahkûm olunan hapis cezası süresinden az olmamak hususu da, hükmedilen bir yıldan fazla mahkûmiyetler için söz konusu olup, hapis cezası bir yıldan az olsa da denetim süresi hiçbir ahvalde bir yıldan az olamayacaktır (Yargıtay 6. Ceza Dairesi - Karar: 2017/2104).

Denetim Süresi İçinde Suç İşlenmesi Halinde Usul

1- ) TCK’nın 51/7 maddesi gereğince cezası ertelenen sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde, ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceği hususunun ihtar edilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde, “cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine” karar verilmesi suretiyle infazda duraksamaya neden olunması,

2- ) TCK’nın 51/7. maddesinde hapis cezasına mahkum olan ve bu cezası ertelenen hükümlünün, denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde, ertelenen cezasının kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilip verilmeyeceğine dair değerlendirmenin, deneme devresi içinde işlenen ikinci suç kesinleştikten sonra aynen infazına karar verilen ilama ait dosya üzerinde yapılması gerektiğinden, dosyasına ihbarda bulunulmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, sanığa ait Rize 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12.07.2007 tarih, 185-428 Sayılı erteli hapis cezasının aynen infazına karar verilmesi bozma nedenidir (Yargıtay 13. Ceza Dairesi - Karar: 2017/6629).

Hagb Kararı Cezanın Ertelenmesine Engel Değildir

5237 sayılı TCK.nun 51. maddesi uyarınca hapis cezasının ertelenebilmesi koşulları olarak; “daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması, gerekir.” hükmü düzenlenmiştir.

Gerekçelerin cezaların şahsiliği ilkesine uygun bulunması, keyfilikten uzak olması, sanığın geçmişteki hali ve yargılama sırasında izlenen kişiliği ile ilgili bilgi ve belgelerin yerinde takdir edildiğini göstermesi gerekir.

Bu itibarla; dosyada mevcut adli sicil kaydına göre hakkında kesin mahkumiyet niteliğinde olmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunan, duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir davranışı bulunmayan, kovuşturma aşamasında lehe olan hükümlerin uygulanmasını isteyen ve duruşmadaki saygın tutumu nedeniyle hakkında 62. maddesi gereğince takdiri indirim uygulanan sanığın, bir daha suç işlemeyeceğine dair olumsuz kanaatin nasıl oluştuğu Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde açıklanmadan dosya kapsamına uygun olmayan “sanığın sabıkasına konu HAGB kararı dikkate alınarak mahkememizde olumlu kanat oluşmadığı” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi bozma nedenidir (Yargıtay 7. Ceza Dairesi - Karar: 2018/281).

Cezanın Ertelenmesinde Mahkemenin Takdir Hakkının Sınırları

07.06.1976 tarihli ve 4-3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile bu karara uyum gösteren Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş kararlarında belirtildiği üzere, “erteleme” cezanın doğrudan doğruya sanığın kişiliğine uydurulmasını öngören bir şahsileştirme kurumudur. Hapis cezasının ertelenmesine veya ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken mahkemece gerekçe gösterilmeli ve bu gerekçe dosyada bulunan bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde kanuni ve yeterli olmalıdır. Gerekçenin bu niteliği keyfîliği önlemek ve tarafları tatmin etmek özelliklerini de taşır. Zira kanuni, yeterli ve dosya kapsamıyla uyumlu bulunmayan bir gerekçeye dayanılarak erteleme hükmünün uygulanmaması, kanun koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, cezanın kişiselleştirilmesi ilkesine de aykırı olup, uygulamada keyfîliğe yol açabilecektir.

Mahkemece, hapis cezasının ertelenip ertelenmeyeceğine ilişkin takdir kullanılırken, sanığın yargılama sürecindeki davranışları göz önünde bulundurularak pişmanlık duyup duymadığı değerlendirilmeli ve tekrar suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat buna göre belirlenmelidir. Diğer taraftan yerel mahkemece gösterilen gerekçenin hak, adalet ve nasafet kuralları ile dosya kapsamıyla uyumlu olup olmadığının Yargıtay denetimine tabi olacağında da şüphe bulunmamaktadır (Yargıtay Ceza Genel Kurulu - Karar: 2018/493).

Cezanın Ertelenmesi Kararı Gerekçeli Olmalıdır

İki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilenlerin cezasının ertelenebileceği, fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş olanlar bakımından ise bu sürenin üst sınırının üç yıl olduğu belirtilmiş, ancak erteleme kararının verilebilmesi;

1- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması,

2- Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması,

Şartlarına bağlanmıştır.

Bu şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmekle birlikte, daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûmiyet, hapis cezasının ertelenmesine kanuni engel oluşturmaktadır. Bu durumda ayrıca kişinin suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması şartının değerlendirilmesine gerek olmayacaktır. Birinci şartın gerçekleştiği hâllerde ise, cezanın ertelenmesine karar verilebilmesi için, kişinin suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması gerekmektedir. Anılan kanun maddesi uyarınca, yalnızca hapis cezalarının ertelenmesi mümkün olup, hapis cezasından çevrilen veya doğrudan verilen adli para cezalarının ertelenmesi imkânı bulunmamaktadır.

07.06.1976 tarihli ve 4-3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile bu karara uyum gösteren Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş kararlarında belirtildiği üzere, “erteleme” cezanın doğrudan doğruya sanığın kişiliğine uydurulmasını öngören bir şahsileştirme kurumudur. Hapis cezasının ertelenmesine veya ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken mahkemece gerekçe gösterilmeli ve bu gerekçe dosyada bulunan bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde kanuni ve yeterli olmalıdır. Gerekçenin bu niteliği keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek özelliklerini de taşır. Zira kanuni, yeterli ve dosya kapsamıyla uyumlu bulunmayan bir gerekçeye dayanılarak erteleme hükmünün uygulanmaması, kanun koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, cezanın kişiselleştirilmesi ilkesine de aykırı olup, uygulamada keyfiliğe yol açabilecektir. Mahkemece, hapis cezasının ertelenip ertelenmeyeceğine ilişkin takdir kullanılırken, sanığın yargılama sürecindeki davranışları göz önünde bulundurularak pişmanlık duyup duymadığı değerlendirilmeli ve tekrar suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat buna göre belirlenmelidir. Diğer taraftan yerel mahkemece gösterilen gerekçenin hak, adalet ve nasafet kuralları ile dosya kapsamıyla uyumlu olup olmadığının Yargıtay denetimine tabi olacağında da şüphe bulunmamaktadır.

Adli sicil kaydındaki geçmiş hükümlülüğünün silinme şartlarının gerçekleşmiş olması nedeniyle sabıkası olmayan, yargılama boyunca yapılan tüm celselere iştirak eden, pişmanlık göstermediğine ilişkin bir söz ya da olumsuz davranışı dosyaya yansımayan sanığın, kusurunun bulunmadığına yönelik savunmasının pişman olmadığı anlamına gelmeyeceği gözetilmeden, Yerel Mahkemece sanığın kişiliği ile ilgili bilgi ve belgeler isabetle değerlendirilmeden, 1 yıl 8 ay hapis cezasının ertelenmemesine ilişkin olarak kanun maddelerinde yer alan ifadeler tekrarlanmak suretiyle; “Sanığın tespit edilen kimliği, adli sicil kaydı ve duruşma tutanakları incelendiğinde pişmanlık duymadığı ve ileride suç işlemekten çekinmeyeceği kanaatine varıldığından, TCK’nın 51. maddesinin uygulanmamasına ve cezasının ertelenmesine yer olmadığına,” şeklinde gösterilen gerekçenin yasal, yeterli ve dosya kapsamı ile örtüşmediği kabul edilmelidir (Ceza Genel Kurulu - 2017/547 E. , 2020/414 K.).


Avukat Baran Doğan Hukuk Bürosu

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Kaç ay ceza alan hapis yatar?

7.2016 sonrası işlenen suçlarda kişinin cezaevinde geçireceği süre hapis cezasının 2/3'üdür. 3.2020 öncesi işlenen suçlarda (bazı suçlar hariç) kişinin cezaevinde geçireceği süre hapis cezasının 1/2 sidir. (Denetimli serbestlik süresi 3 yıldır)

6 yıl 3 ay ceza alan ne kadar yatar 2022?

Sanığa verilen ceza 6 yıl 3 ay 0 gün hapis cezasıdır. Sanığa verilen cezadan koşullu salıverilme süresi (şartla tahliye) çıkarıldığında YATARI: 4 YIL 8 AY 10 GÜN HAPİS cezasıdır.

Denetimli serbestlik kaç yıl 2022?

Bu düzenleme kapsamında gelen temel değişiklikler şu şekildedir: Artık denetimli serbestlik süresi 3 yıl olarak (Öncesinde 1 yıl idi) Bazı süreli hapis cezalarından ötürü koşullu salıverme imkanından yararlanabilmek için cezaevinde kalınması gereken süre cezanın 1/2'si olacaktır.

Kesinleşmiş ceza ne zaman gelir?

Eğer kasıtlı bir suçtan dolayı kesinleşmiş 3 sene ve ya daha az ya da taksirli bir suçtan dolayı 5 sene ya da daha az bir cezaya çarptırılmış kişiler için hükümlüye infazın başlaması adına çağrı kağıdı gönderilir ve 10 gün içerisinde teslim olması istenir.